Araba Sevdası, Recaizade Mahmut Ekrem tarafından 1898 yılında yayımlanan Türk Edebiyatının ilk romanı olarak kabul edilen eseridir. Araba Sevdası dönemin sosyal ve siyasi yapısını yansıtan en iyi eserlerden biridir.
Ana karakter
olan Bihruz Bey, Fransız kültürüne
özenti bir burjuva gençtir. Fransız kültürüne hayranlığı o kadar fazladır ki
kendi dili, kültürü ve insanlarını küçük görüp Türkçeyi de gerekmedikçe
kullanılmaması gerektiğini düşünen biridir. Bununla beraber Fransızcayı da çok
iyi bilmemektedir yarı Fransızca yarı Türkçe konuşmaktadır. Bihruz Bey
babasından kalan mirası lüks ve gösterişli bir hayat sürdürerek geçirmektedir.
Tüm hayatı arabasıyla gezip gösteriş yapmaktan ibarettir. Bir gün Çamlıca’da
arabasıyla gezerken yine çok güzel bir arabanın içerisinde Periveş adlı bir
kızı görür ve aşık olur. Kızı da kendi gibi zengin zanneder. Kızın arabasına
bir mektup bırakır fakat Periveş’i bir daha göremez ve hayatı hep Periveş’i
hayal ederek geçirir. Bir arkadaşı Periveş’in öldüğünü söyler ve derin
üzüntüler içerisinde bulur kendini. Serveti de hızlıca tükenmekteyken Periveş’e
bir yerde rastlar onunla konuşmaya gider fakat kız zannettiği gibi zengin değil
fakir biridir.